Bu sabahta gozlerimi ilk actigimda gulumsedim, gune iyi ve mutlu baslamamin sebebisin, bir sey yapmana gerek bile yok, bunlar senin ruhundan dunyamiza yayilan guzellikler.
Yasamimiz icindeki her ayrinti, zamanimizi ayirdigimiz her insan bir baska kesit gibiyken, yasamimizda tumuyle bir kesit aslinda, her insan uzuldugunde bir film sona eriyor sanki bu filme geri donup bakildiginda kimseyi incitmeden yasamanin onemi ve guzelligi bir kez daha goruluyor. Insan geriye baktiginda kendi yaptiklari veya yapmadiklari adina gonul huzuru duyabilmeli, herkesin oldugu gibi benimde uzuldugum anlarim var ama geriye donup baktigimda bu anlarin senin ugruna yasanmis olmasini dilerdim, senin icin kendimden ve yuregimden bir seyleri feda etmek isterdim, senin icin yaptigim mucadeleden dolayi huzur duymak isterdim. Ben seni disarida tozu dumana katan bir ruzgâr, icimde sessiz bulutlar varken tanidim, simdi senin sessiz durusun nedeniyle pes de etmeyecegim. Gonlumdeki bu sevgiyi ruzgâra birakip ucurmayacagim, beyaz bayraklar gibi boslukta dalgalandirmayacagim. Yillarim ve bedenim yorgun ama yuregim yorgun degil, kendi halinde sade bir yasantim olsa da icimde
seninle baslayan yeni bir hayat var, sevgin var. Korkma yarin icin plan yapmiyorum, icimde sevginle mutluluklari, beni oradan oraya ucuran meltem ruzgârlarini yasarken, disarida ise sadece yasiyorum. Sevdim sevilmedim, yillarca sevgiden korkarak yasadim, yuzmeyi bilmedigim icin hep kiyidan seyretmeyi sevdigim deniz gibi, derinlemesine dalmaktan korktum hep sevgiye. Boyle melankolik kelimelerimden dolayi bu sevginin bana agir geldigini de dusunme, kendini saklama benden, ayaklarim yerde seni bekliyorum, elin elime degdiginde birbirimize aktaracagimiz vucut sicakliklarimizin tek bir derecede bulusmasini bekliyorum, gelmen veya gelmemen de sorun degil, sen sonsuza dek bekleyecegim sevdigimsin.